Monday, May 4, 2015

Yazarlar Trabzonspor-Beşiktaş maçını yorumladı...

Spor Toto Süper Lig'de Beşiktaş, deplasmanda Trabzonspor'u 2-0 yendi. İşte spor yazarlarının karşılaşmayla ilgili yorumları...


İskender Günen: Transfere değil takıma baksın!..
İki büyük takım vardı sahada. Biri şampiyonluk diğeri 4.'lük mücadelesi veriyor.
İlk yarı oynanan futbol tam bir hayal kırıklığı.
İlk yarıda futbol adına konuşabileceğimiz fazla bir şey yoktu. Her iki takım için de birer gol pozisyonundan başka atak girişimlerinin son derece yetersiz olduğu ve orta olanda kilitlenen bir oyun izledik. Beşiktaş'ın Trabzonspor kalesinde göründüğü anlar, Trabzonspor savunmasının bireysel hatalarından kaynaklı. Trabzonspor'da ise rakibi eksik yakaladığı anlarda bile her zaman olduğu gibi hücumda organizasyon eksikliği öne çıkan unsurdu. İkinci yarıda ise oyunda dengelerin değişmesini sağlayan isim Ersun Yanal! Çünkü ikinci yarıya Yusuf Erdoğan'ı savunmanın soluna koymasından sonra oyundan çıkarmaması gereken, ki Özer dışarı alındığı anda Beşiktaş'ın ekmeğine yağ sürdü. İlk yarı ortalarda görünmeyen Gökhan Töre ve Sosa Trabzonspor'un sol kenarını çok iyi kullanmaya başladılar böylece. Demba ba ile öne geçtikten sonra bu kulvardan gelişen ataklar Trabzonspor savunmasına güç anlar yaşatmaya devam etti. Yenilen golden sonra ise Trabzonspor'un karşılık vermesi dünkü oyun kurgusunu göz önüne getirdiğimizde son derece zordu. Maça Ersun Yanal'ın yanlışları damgasını vurdu dedik; oyunda yaptığı değişikliklerin dışında sahaya çıkardığı 11'e de itirazlarımız var. Moral motivasyonu alt düzeyde olan, taraftarla sorun yaşayan Erkan yerine Yusuf ile başlaması daha doğru tercih olurdu. Bir de Sefa'ya kenarda görev verse ve Özer'i orta alanda değerlendirse rakibin bu bölgedeki direnci de kırılabilirdi. 

Benim anlamadığım bir başka konu ise Avrupa'ya gitme mücadelesi veren ve kendisi için çok önemli, kritik bir maç öncesinde bir teknik adamın transfer görüşmelerinde bulunmasının herhalde izahı olmasa gerek!... Bu maç bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Sezon başı takım yapılanmasının gerçekçi ve akılcı olmadığı bir takım istikrarlı bir yapıya ne yazık ki kavuşamıyor. Umarım hatalardan ders çıkarılır.

En yüksek not 8 
Sosa

En düşük not 2 
Erkan Zengin

Metin Tekin: Zor ve kolay


Bilic'in Demba Ba'yı yedek bırakıp ilk 11'de Opare tercihi için ne diyorsunuz? 
Ben, Bilic bu kadro içinde yabancı matematiğine de takılsa bir şekilde o problemi çözer ve Demba Ba ile maça başlar düşüncesindeydim ama öyle olmadı. Bunda Demba Ba'nın son haftalardaki pefrormansının da etkisi vardır muhakkak. Buna rağmen sahada rakip için her zaman en büyük tehdit olan Demba Ba'yı yanında oturtması bana göre doğru bir oyun başlangıcı değildi. 

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın puan bıraktığı Avni Aker'den alınan üç puan, şampiyonluk yarışında fark yaratır mı? 
Beşiktaş için en önemli şey, fikstürü elimize aldığımızda ve kağıt üstündeki rakiplerine baktığımızda en önemli iki maçından biri olan Trabzon deplasmanında kazanıp üç puanı cebine koymasıydı. Bu da Beşiktaş için yarışın boyu kısaldıkça zorlukların da azaldığı anlamına geliyor.
Bana göre siyah-beyazlılar, son 5 haftaya girerken çok ama çok önemli bir iş yaptı bu üç puanla ve rakiplerinin bile aynı düşüncede olduğunu sanıyorum. Ama Fenerbahçe-Balıkesirspor maçında da gördüğümüz gibi bazen sahadaki oyun, maçın isminden daha farklı hikayelere dönüşebiliyor. Bu yüzden kalan maçları da zor veya kolay diye değerlendirmemek lazım. Gerçekten bu yarışta finale yaklaşırken rakipleri zor ya da kolay diye ayırmanız artık mümkün değil. Zorun nasıl kolay, kolayın da nasıl zor olduğunu bu hafta herkes yaşadı, gördü. 

Beşiktaş'ta maçın adamı kimdi? 
Avni Aker'deki mücadeleye şöyle bakmak lazım: Bir kere ilk yarı futbol kalitesi açısından çok kötü bir oyun izledik. Ne hücum zenginliği ne de oyun estetiği vardı. Yapılanlardan çok yapılamayanların ilk yarısıydı. İkinci yarıda ise 'anlar' öne çıkardı oyuncuları. İkinci yarının bütününde Sosa, mücadele olarak olmasa da skoru değiştirmesiyle Demba Ba, Gökhan Töre'nin eski günlerinden az da olsa kesitler sunması ve Atiba'nın dengede oyunu. Ve kaleci Günay'ın her hafta üstüne koyarak oynamaya devam etmesi. Günay artık mecburiyetten değil performansından dolayı tercih edilen isim haline geldi. Bence maçın bireysel olarak öne çıkan isimleri bunlardı.

Son olarak; Cüneyt Çakır'ın Sivok'un pozisyonunundaki dirsek yorumu gerçekten çok ciddi bir hakem yanlışıydı. Umuyorum pozisyonu göremediği için böyle davranmıştır.

En yüksek not 7
Jose Sosa

En düşük not 3
Erkan Zengin

Erman Toroğlu: Hakem daha cesaretli olmalı

Değişik bir maç oldu. İlk yarı uyuttu! İkinci yarı da hop oturttu hop kaldırttı.
Kestirmeden rajonu keselim; Beşiktaş hakketti. Nereden hakketti? Özellikle orta alandan! Beşiktaş orta sahası, ne kadar dikkatli ve akıllı oynadıysa Trabzon orta alanı o kadar dağınık kontrolsüz oynadı.
Maçın futbolcusu kim? Tolgay! Topu ayağına geçirdiği an özellikle ve öncelikle kaybetmiyor. Alıyor, veriyor ve mutlak suretle ileriye doğru oynuyor. Mesafe kat ediyor. O zaman da takımının defans ve kalecisi kendine geliyor. Peki bu kadar müspet oynayan Tolgay ne yapıyor? "Bugün çok iyi top oynadım bari golümü de atayım" diyor ve orada profesyonelliğini unutuyor, sol tarafa Demba Ba'ya topu geçirmiyor. Demek ki ülkemizin bir damarı, o noktada harekete geçiyor! 
Demba Ba oyuna girene kadar maç keçiboynuzu gibiydi!
Attığı gol her şeyiyle kalite kokuyor. Ve ondan sonra maçın temposu bir anda yükseliyor.
Trabzon orta sahası Ekici, Erkan ve Özer'den kurulu. Ekici frikik atacak gol yapacak ama üçü de maça hakim değiller.
Özer oyundan çıkıyor, ağlıyor. Maçın en iyi pozisyonu sana geldi, atsaydın ya!
Ağlayarak tribüne oynuyor. Yani teknik direktörünü mecazi manada satıyor.
Kardeşim seni oyundan alana kadar teknik direktör senin için ne yaptı ki? Bir başka teknik direktör seni çok daha önce oyundan alırdı. Pektemek, Beşiktaş'ın santrforu. Bu oyuncu bir de gol attı. Kimse kusura bakmasın, Pektemek büyük takımların santrforu olacak bir oyuncu değil. Pektemek'i sabaha kadar oynatın Demba Ba'yı da 15 dakika oynatın.
Hatta 5 dakika oynatın.
Aradaki farkı görürsünüz. 70. dakikadan sonra her anlamda Beşiktaş sahaya daha fazla hakim oldu. Çok daha iyi yer aldılar.
Akıllı oynadılar. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim; bence Tolgay'dan sonra Beşiktaş'ta ikinci adam yalnız bu maçta değil çok maçta Atiba'dır. Ağır işçidir. Her işi yapar. Hayır demez. Ama fazla gözükmez. Beşiktaşlı yöneticiler ne düşünür bilmiyorum, kesinlikle takımda kalması gereken bir adamdır. Beşiktaş'ın kalecisi Günay bence önünde oynayan ağabeyleri Cenk'ten de Tolga'dan da iyi. Hata yapmayacak mı? Yapacak!
Kaleci gol yiye yiye, iyi olur ama bu çocukta ısrar etmek gerekir. 

BÜYÜKLERİN ÇAKIR'A İHTİYACI YOK... 
Hakemin kararlarına gelelim:
Cüneyt Çakır'ın bir şeye dikkat etmesi lazım. Fener, Galatasaray ve Trabzon'un ona ihtiyacı yok.
Cüneyt Çakır'ın onlara hiç ihtiyacı yok! İşi daha da genişletsek, "Büyüklerin Cüneyt Çakır'a ihtiyacı var" deriz. Niye?
Çakır'ın düdük çaldıkları yerlerde, büyük dediğimiz takımların esamesi okunmuyor.
O zaman Cüneyt Çakır'ın altındaki hakemlere örnek olması gerekir. Daha cesaretli olması gerekir. Daha kararlı olması gerekir. 
Beşiktaş'ın attığı ilk golden önce Trabzon'un lehine kesinlikle faul var! Dönüyorsunuz bu sefer; Sivok'un burnundan kanlar akıyor, bu pozisyonda da Çakır, Sivok'un aleyhine faul çalıyor. Ama pozisyon kesinlikle penaltı.
Türkiye'de "Profesyonel hakemlik" başlatıldı. Bence mantıklı. Tabii ki eğer doğru uygulanırsa. Yoksa sadece fazla para almak için profesyonellik olmaz. Profesyonel olan hakemlere her hafta maç verilmeli. 

HAKEMLER KASETLERİ İZLEMELİ 
Ama profesyonel olan hakemler de her hafta maçların kasetlerini en ince ayrıntılarına kadar seyretmeliler. Mesela Sivok nereden gelip kafa vuruyor? Bu Sivok kafalarını nasıl atıyor? Rakip oyuncular onları durdurmak için ne yapıyorlar? Eğer hakem rakip oyuncular kadar golcülerin bu durumlarını bilemezlerse bu işi doğru yapamazlar. Profesyonel hakemin bir futbolcu nasıl çalım atar? Nasıl rakibini geçer? Topu nereden oyuna sokar?
Defans oyuncusu rakibini nerede kıstırır?
Eğer bunları öğrenemezse onlar "Profesyonel hakem" olmaz! Amatör ama "Para kazanan hakem" olurlar!

Ahmet Çakar: Çakır'ın kabul edilemez hataları!


Beşiktaş, şampiyonluk yarışında çok ama çok önemli ve kritik bir galibiyet aldı ve bunu bileğinin hakkıyla başardılar. Yok efendim Trabzonspor sıkmamış, iyi mücadele etmemiş bunların hepsini geçmek lazım... Beşiktaş, ciddi bir kadro sıkıntısı yaşıyor.
Kadro sıkıntısı beraberinde teknik direktör Slaven Bilic'e belki de sonunu hazırlayacak çok ciddi bir tercih zorunluluğu getirdi. Demba Ba gibi takımın en pahalı, en etkili, en golcü oyuncusunu yabancı kuralına takıldığı için kenarda oturttu. Bu cesaret ister. Eğer dün Beşiktaş, kazanamasaydı Bilic şu anda siz bu satırları okurken belki de bavulunu topluyor olacaktı. 
İlk yarı temposuz ve kontrollü geçti. Ciddi anlamda baktığımızda da Sivok'un çok önemli kafa vuruşu dışında fazla bir pozisyon yok. Beşiktaş'ı haftalardır Gökhan Töre taşıyordu. Dün gece bütün oyuncular tatmin etmiş olsalar da aslan payı iki oyuncuya ait... Bunların başında Tolgay Arslan geliyor...
Sonra da Jose Sosa. 
Tolgay Arslan, dün gece bırakın Beşiktaş'ı, Bundesliga dahil en iyi maçlarından birini oynamıştır. Sosa da öyle... Beşiktaş'ı sürekli ileri çıkaran hem defansif hem ofansif anlamda müthiş organizasyon yapan isimler oldular. İkinci yarıda Bilic doğru zamanda Demba Ba'yı oyuna soktu ve o da hemen arkasından Beşiktaş'ın golünü attı. Bu golden sonra Beşiktaş, maçı 4'e-
5'e götürecek pozisyonlar bulsa da son saniyede Mustafa Pektemek ile galibiyeti perçinleyip İstanbul'a döndü.
Trabzonspor'u uzun süredir ilk kez bu kadar kötü gördük. Hem de çok kötü... Erkan Zengin için devre arası dünyayı yaktılar. O da dün gece Trabzonspor'u yaktı. Yenilen iki golde de mutlak hatası vardı. Beşiktaş şampiyon yakalayacaksa dün geceki galibiyetin büyük katkısı olacak.
Gelelim Cüneyt Çakır'a... Değil Avrupa'nın, dünyanın en iyi 3-5 hakeminden biri. Dün gece yaptığı hatalar, verdiği kararlar asla kabul edilemez. Olcay'ın hava topunda Deniz'in suratına attığı tokat penaltı. Sivok'un burnunu kırdılar penaltı ve kırmızı kart vereceğine komedi gibi Sivok'un aleyhine faul verdi.
Yine bu pozisyondan bir müddet sonra bir yan topta Trabzonsporlu oyuncunun Ersan'a yaptığı penaltıyı es geçti. Dünyanın en iyilerinden biri böyle yaparsa diğerleri ne yapar hiç kestiremiyorum.

Ömer Üründül: Demba Ba'nın golü yanıltmasın!


Bilic takımın istikrarlı ve ilk 11'in direk isimleri Serdar ve Veli'nin yokluğunda yabancı sınırlamasına takılınca fiziki güçsüzlüğü ve Trabzonspor'un sert stoperlerini düşünerek Demba Ba'yı kulübede başlattı. Bana göre de çok doğru bir tercihti. Tahmin ettiğim bir ilk 45 dakika izledik. Ersun Yanal, oyunu geride kabul edip öncelikle presle rakibin kurgusunu bozup, fırsat buldukça da hücum etmeyi düşünmüştü.
Bu plan ilk yarıda savunma açısından kusursuz işledi. Ancak ofansif uygulamalar yok denecek kadar yetersizdi.
Çünkü takımın hücum organizasyonunda sezon başından beri kadro yapısı nedeniyle giderilemeyen sorunlar var. Beşiktaş, ilk yarı oyunu genelde kontrol altında tuttu. Ofansif girişimlerde rakibini tehdit edemedi.
Tek pozisyonu bu yarıda duran topta Sivok'un kafasından geldi. Bu yarının en ilginç olayı da Opare'nin aut çizgisini geçmek üzere olan topu bırakmayıp, sanki sol açık oynuyormuş gibi Trabzonsporlu Özer'e 'al da at' diye yaptığı asistti. Özer de bu yüzde yüz pozisyonda topu tribüne gönderdi.
İkinci yarıya Beşiktaş daha etkili başladı. Bilic'in beklenen Demba Ba hamlesi geldi. Demba Ba da girer girmez 30 saniye içinde golü attı. Tabi bundan sonraki bölümde dinlenmiş olarak sahaya girmesine rağmen Demba Ba'nın açıkça görülen güçsüzlüğü Bilic'in dün geceki planında ne kadar haklı olduğunun göstergesi idi. Beşiktaş, son bölümde baskı altında kalsa da rakibine tek net pozisyon vermedi. Üstelik kendisi ani çıkışlarda hem pozisyonlar buldu hem de son saniyede ikinci golü... Beşiktaş yaşadığı şansızlıkların yanında dün gece iyi iş başarıp haklı bir galibiyet elde etti. Serdar, Veli yok.
İki kalecisi de yok. Eldivenler genç Günay'da.
Uzun sakatlıktan sonra form tutmuş Sivok dün gece hem de çok iyi oynarken yeni bir sakatlık daha yaşadı. Atiba her zamanki gibi devamlılığı ve oyun disiplini ile tam bir görev adamıydı. Ama sahanın yıldızı tartışmasız sakin bir şekilde oyunun iki yönünü de mükemmele yakın oynayan Tolgay'dı. Trabzonspor'da ise Hakan Arıkan'ın dışında öne çıkan tek isim dahi söyleyememek gerçekten üzücü.

Karşılaşmadan önce yoruma bir futbolcu ile başlamak gerek... 29 hafta geride kaldı ben böyle iyi bir orta saha oyuncusu daha izlemedim. Tolgay Arslan, müthiş bir futbol ortaya koydu. Savunmada vardı, sakindi... Tempoyu bir oyuncu ancak bu kadar güzel ayarlar... Dik oynadı, top kazandı. Buna katkı sağlayanlar var mıydı? Vardı, o da Sosa... Demba Ba, gole rağmen biraz daha hareketli olsa skor daha farklı olabilirdi. Beşiktaş Teknik Direktörü Bilic'in de hakkını vermek gerekir. Kadrosunda o kadar problem var ki... Necip yok, Ersan'ın sakatlıktan sonra problemi var. Buna rağmen Bilic tüm hesaplarını yapmıştı, maçtan önce de kafasında iyi oynamıştı. Trabzonspor gelmemeye başlayınca da risk aldı. Aslında Mustafa ve Opare'yi çıkarıp daha önce de risk alabilirdi ama orta saha emniyetini bozmak istemedi.

Trabzonspor'u Tolgay bayılttı. Avrupa'da pas yapan takımlara koy hiç sırıtmaz. Xavi gibi oynadı. Rakibi fizik ve moral olarak bitirdi. Kendi takımının moralini de yükseltti. Atiba'nın da bir katkısı var. Günümüz futbolunda orta saha futbolcularının etkisi büyük. Bilic'i de kutlamak gerek. Cenk sevdiğimiz bir kardeşimiz ama Günay'ı kesmedi. Tolga da dönse kesmez. Baktığımız zaman daha düne kadar Opare diye bir oyuncu Beşiktaş'ta yoktu. Atınç listede yoktu. Tolgay yoktu... Mustafa ilk 11 oyuncusu değildi. Bilic bunların hepsini takıma monte edip vazgeçilmezler arasına aldı.

Trabzon da irdelenmesi gereken bir takım. İki yabancıyla oynadılar. Pek çok oyuncu ortalarda yok. Formda da değillerdi. Aykut ve kaleci Hakan iyi oynadı. Beşiktaş, Gaziantep maçını da rahat kazanacaktır. Çünkü takıma dönecek oyuncuları var. Onlarla daha da güçlenecek. Zor görünen maç Trabzonspor'du. Çünkü hem zor bir deplasman hem de güçlü bir takım. Beşiktaş, sezon itibariyle şampiyonluk yarışında sonuna kadar var olduğunu kanıtladı. Türk Telekom Arena'ya da "Kazanırsam şampiyon olurum" havasında gidecektir.


Kaynak:www.sabah.com.tr

No comments:

Post a Comment